1950 yılında Formula 1 1950’de Silverstone’da başladı, 75 yıl sonra bir spordan çok daha fazlası haline geleceğini kimse tahmin edemezdi. Bugün F1 küresel bir fenomen, dünya çapında 826 milyondan fazla insanı kapsayan kültürel, teknolojik ve ticari bir platform – sadece bir yıl içinde 90 milyondan fazla taraftarın katıldığı bir sıçrama.
Bu sadece rakamsal bir artış değil: çığır açan bir değişimin somut işareti. Formula 1 artık elitist bir kulüp değil, yeni nesillere, yeni coğrafyalara ve yeni anlamlara kucak açmaya hazır, açık, çapraz bir ekosistemdir.
1. On Yıllık Evrim
2017 yılında yapılan ilk Küresel F1 Taraftar Anketine 194 ülkeden 215.000 yanıt gelmişti. En aktif ve ilgili taraftarlara yönelik daha seçici bir örneklem olan 2025’te ise 186 ülkeden 100.000’den fazla yanıt alındı.
Bu arada, izleyici kitlesi de değişti: ağırlıklı olarak erkek ve Avrupalı bir kitleden daha genç, daha kadın ve daha küresel bir kitleye dönüştü. Buna paralel olarak, içerik tüketimi de ‘sadece yarış haftasonu’ modelinden, F1’in tüm yıl boyunca her gün deneyimlendiği ‘her zaman açık’ bir yaklaşıma doğru kaymıştır.
2. Giderek Artan Uluslararası Bir Hayran Kitlesi
Amerikalı taraftarların %73 ‘ü canlı bir GP’ye katılma niyetlerini belirterek, Amerika Birleşik Devletleri ankette en çok temsil edilen ülke oldu. Çin’de, Şanghay GP’sinin dönüşünden sonra izleyici kitlesi %39 oranında arttı. Brezilya ve Hindistan ise ‘ev sahibi’ etkinliklere %90’ın üzerinde ilgi gösteriyor.
Formula 1 farklı zaman dilimlerine, izleme alışkanlıklarına ve kültürlere uyum sağlayarak kendisini gerçek anlamda küresel bir marka olarak pekiştiriyor.
3. Z Kuşağı ve Kadınlar: Fandomun Yeni Yüzleri
2025 yılında katılımcıların %27 ‘si Z kuşağına mensuptur. Bunların neredeyse %50’si kadın. Önümüzdeki yıllarda 25 yaşın altındaki taraftarların F1’i takip etme niyetleri çok yüksek. Genel olarak, kadınlar artık hayranların %25’ini temsil ediyor ve 2017 rakamlarını dörde katlıyor.
Bu yeni segmentler sadece hız ve sonuç peşinde değil: hikaye anlatımı, kimlik ve yaşam tarzı da onları cezbediyor. Kişiselleştirilmiş içerik, özgün hikaye anlatımı ve pistin etrafındaki dünyayla duygusal bir bağ kurmak istiyorlar.
4. Duygusal Bağlılık ve Uzun Vadeli Sadakat
Taraftarların %90’ı yarış sonuçlarına duygusal olarak dahil olduklarını söylüyor. 94’ü en az beş yıl boyunca F1’i takip etmeye devam etmeyi planlıyor – bu rakam Z kuşağı arasında %97’ye yükseliyor.
‘Yeni taraftarları’ değişken olarak tasvir eden anlatı geçerli değildir: yeni gelenler arasında bile sadakat yüksektir. Dahası,izleyicilerin yüzde 86’sı sezon başına en az 16 yarışı takip ediyor; bu da yüksek bir katılım sıklığı ve kalıcı ilgi olduğunu gösteriyor.
5. Çapraz Platform ve Her Zaman Açık İçerik
Bugün, taraftarların %61’i her gün F1 içeriği tüketiyor: videolar, podcast’ler, makaleler, önemli anlar. Z kuşağı için bu oran %70‘e yükseliyor ve YouTube, TikTok ve Twitch gibi sosyal platformlar ve yayın platformları tercih ediliyor.
Uzun süreli hayranlar daha teknik ve derinlemesine içerikleri tercih ediyor, ancak genel resim net: Formula 1 artık hafta sonuyla sınırlı olmayan sürekli bir içerik.
6. Kültürel İkonlar Olarak Pilotlar
ABD’li hayranların %40’ı F1’i öncelikle bir sürücü için takip ediyor. En gençlerin %66 ‘sı ise idollerinin kişisel hikayelerinden ve değerlerinden ilham alıyor.
Pilotlar artık sadece sporcular değil, aynı zamanda kültürel elçiler: mesaj ve değerleri iletebilen karizmatik figürler. Markalar için bu, hikaye anlatımı fırsatları ve daha derin sponsorluk aktivasyonları anlamına geliyor.
7. Canlı Etkinlikler ve Sürükleyici Deneyimler
ABD’li hayranların %73’ü ve ‘yeni’ hayranların (≤5 yıllık tutkulu) %75’i canlı bir yarışa katılmayı planlıyor. Ancak ilgi hafta sonunun ötesine geçiyor: Daha önce hiçbir F1 etkinliğine (sergiler, pop-up’lar, deneyimler) katılmamış olanların %41 ‘i yakın gelecekte bunu yapmayı planlıyor.
Marka ve toplulukla fiziksel temas, sadakati pekiştirmek ve dijital etkileşimi gerçek deneyimlere dönüştürmek için stratejik bir varlık haline gelir.
8. F1 Akademi ve Kapsayıcı Temsil
Resmi takımlar tarafından desteklenen kadın serisi F1 Academy halihazırda hayranların %23‘ü tarafından takip ediliyor, ancak bu rakam kadınlar arasında %42‘ye, Z kuşağı arasında ise %37‘ye yükseliyor.
F1’den sonra en çok izlenen ikinci dizi olan bu program, kapsayıcı hikâye anlatımı ve izleyici kitlesinin büyümesi için verimli bir zemin oluşturuyor.
9. Sponsorluk: Bir Değer Fırsatı
Taraftarların %76’sı sponsorların varlığının spor deneyimini zenginleştirdiğini düşünüyor. 33’ünün F1 markasıyla ilgili ürünleri satın alma olasılığı daha yüksektir – bu rakam Z kuşağında %40’a, kadınlar arasında ise %41’e yükselmektedir.
Formula 1 artık özellikle moda, teknoloji, güzellik ve lüks gibi sektörler için yüksek etkili bir iş ekosistemi.
10. Moda, Yaşam Tarzı ve Ticari Ürünler
Taraftarların %59’u F1 deneyiminde stil ve modaya büyük önem veriyor. Louis Vuitton (Avustralya GP’sinin isim sponsoru) ile 10 yıllık ortaklık ve GP’lerde Rihanna ve Zendaya gibi ikonların varlığı Circus’un yaşam tarzı mesleğini doğrulamaktadır.
Bu arada, hayranların %37‘si kapsül koleksiyonlar ve sınırlı sayıda üretilen koleksiyonlar başta olmak üzere resmi ürünleri satın almış durumda.
11. Fandomda Yaklaşan Trendler
- Sürükleyici dijital: artırılmış gerçeklik, metaverse, sanal topluluklar.
- Gelişmekte olan pazarlara açılım: Asya, Orta Doğu ve Afrika’da hibrit ihaleler ve aktivasyonlar.
- Sürdürülebilirlik: çevreye duyarlı fanlar için yeşil yakıtlar ve hibrit güç üniteleri.
- Kişiselleştirilmiş deneyimler: Z kuşağı, lüks ve tarihi miras severler için özel ürün ve içerik.
- Kapsayıcılık ve temsil: kapsayıcı hikaye anlatımı ve yeni yeteneklerin değerlendirilmesi.
Sonuçlar: Markalar Ne Yapmalı?
Pazarlama ve iletişim alanında çalışanlar için geleceğin Formula 1’i olağanüstü bir fırsat. Ancak bunu yakalamak için bir paradigma değişikliğine ihtiyaç var.
- Otantik, sürücü merkezli ve duygusal hikayeler anlatmak.
- Kısa ve uzun, editoryal ve sosyal olmak üzere platformlar arası içerik oluşturun.
- Fiziksel deneyimlere yatırım yapmak, dijitali gerçek temasa dönüştürmek.
- Halkın kültürel kodlarıyla uyum sağlamak için moda ve yaşam tarzını benimsemek.
- Sürdürülebilirlik ve kapsayıcılığı merkeze koymak: yarının izleyicileri için temel değerler.
Formula 1 artık sadece bir spor değil. O bir kültür. Kimliktir. Gelecektir.